Makale ve Yayınlar

E-Fatura, ?hracatç?lar ve ?hrakiye Teslimi

E-Fatura, ?hracatç?lar ve ?hrakiye Teslimi

 

E-Fatura, yeni bir belge türü olmay?p, ka??t fatura ile ayn? hukuki niteliklere sahiptir. (391 s?ra no.lu VUK Genel Tebli?)

 

E-Fatura uygulamas?ndan yararlanmak isteyen mükellefler ile bu mükelleflerin yerine getirmeleri gereken i?lemler yasa ile aç?klanm??t?r. (416 s?ra no.lu VUK Genel Tebli?)

Elektronik defter tutma ve elektronik fatura uygulamas?na dâhil olma zorunlulu?u getirilen mükelleflerin özellikleri ise (421 s?ra no.lu VUK Genel Tebli?inde) düzenlenmi?tir.

E-Fatura uygulamas?na dahil olan mükelleflerin; e-faturalar?n? kendi mali mühür sertifikalar? ile onaylamalar? veya nitelikli elektronik sertifikalar? ile imzalamalar? gerekir. (424 s?ra no.lu VUK Genel Tebli?)

E-Fatura kapsam?nda i?lem yapan mükellefler, asgari içeriklere uygun kay?tlar?, elektronik ortamda olu?turmak ve istenildi?inde ibraz etmek üzere elektronik ortamda muhafaza etmeleri zorunludur. Bu kapsamda olu?turulacak kay?tlar?n, söz konusu mükelleflerin tüm faaliyetlerine ili?kin olarak haz?rlanmas? gerekir. (431 s?ra no.lu VUK Genel Tebli?)

E-Ar?iv uygulamas? kapsam?nda düzenlenen belgeler Gelir ?daresi Ba?kanl??? taraf?ndan aç?klanan bilgi i?lem sisteminde veya özel entegratör sisteminde olu?turulacakt?r. (433 s?ra no.lu VUK Genel Tebli?)

E-Fatura düzenleme konusunda gereken kriterleri yerine getirmi? ve bildirimini tamamlam?? olan firmalar?n ticari i?lemlerinde e-fatura haricinde fatura düzenlemeleri mümkün de?ildir. E-Fatura uygulamas?n? kullanabilmek için hem göndericinin ve hem de al?c?n?n e-fatura sistemine kay?tl? olmalar? zorunludur

Bu ba?lamda

?hracat yapan i?letmelerin, ihracata konu mal? yurt d??? al?c?ya teslim edecek olmas?, faturay? yurt d??? al?c? ad?na düzenlemesi nedeniyle, e-Fatura kapsam?nda i?lem yapmas? mümkün de?ildir.

Ancak; 

Yurt d??? sefere ç?kan gemi ve di?er deniz ta??tlar?na yap?lan yak?t ve ya?lar ile kumanyalar?n teslimi ihracat say?l?r. Bu i?leme “ihrakiye teslimi” ad? verilir. (Gümrük Kanunu Madde 176)

?hrakiye i?lemine taraf olan (faturay? düzenleyen ve ad?na fatura düzenlenen) i?letmeler, e-Fatura sistemine kay?tl? olmalar? halinde; bu ürünlerin sat???na ait faturalar?n? e-Fatura kapsam?nda düzenlemeleri gerekecektir. (Gümrükler Genel Müd. 06.04.2014 tarih ve 4648 say?l? yaz?s?)

Ö?r. Gör. Yaser GÜRSOY

Uluda? Üniversitesi Sosyal Bilimler M.Y.O

Kaynak: www.mizanturk.com.tr

Ortak Alacaklar?n?n Sermaye Art?r?m?nda Kullan?lmas?

Ortak Alacaklar?n?n Sermaye Art?r?m?nda Kullan?lmas?

Bu yaz?m?zda, s?kl?kla merak edilen ve uygulanmas?nda tereddüt ya?anan, anonim ve limited ?irketlerde, ortaklar?n ?irketten olan alacaklar?n?n sermaye art?r?m?nda kullan?l?p kullan?lamayaca?? üzerinde durulacakt?r.

Bilindi?i üzere, 6102 say?l? Türk Ticaret Kanunu’nun 127′nci maddesinde alacaklar ile devrolunabilen ve nakden de?erlendirilebilen her türlü de?erin ticaret ?irketlerine sermaye olarak konulabilece?i belirtilmi?, 342′nci ve 581′nci maddelerin birinci f?kra hükümleri ise sakl? tutulmu?tur.

TTK’n?n 342′nci maddesinde anonim ?irkete ayni sermaye olarak konulabilecek malvarl??? unsurlar?; üzerlerinde s?n?rl? ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden de?erlendirilebilen ve devrolunabilen, fikrî mülkiyet haklar? ile sanal ortamlar da dâhil, malvarl??? unsurlar? olarak say?lm??; hizmet edimleri, ki?isel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemi?  alacaklar?n sermaye olamayaca?? ayr?ca ve aç?kça vurgulanm??t?r.

TTK’n?n 581’inci maddesinin birinci f?kras?nda da, 342′nci maddeye paralel ?ekilde, limited ?irketlere “üzerlerinde s?n?rl? aynî bir hak, haciz veya tedbir bulunmayan; nakden de?erlendirilebilen ve devrolunabilen, fikrî mülkiyet haklar? ile sanal ortamlar ve adlar da dâhil, malvarl??? unsurlar?”n?n aynî sermaye olarak konulabilece?i, hizmet edimleri, ki?isel emek, ticarî itibar ve vadesi gelmemi? alacaklar?n ise sermaye olarak konulamayaca?? belirtilmi?tir.

TTK’n?n 127′nci maddesi ile 342′nci ve 581′nci maddelere yap?lan göndermeleri ve m.342/f1 ile m.581/f.1’deki “nakden de?erlendirilebilme ve devrolunabilme” niteliklerini bir arada de?erlendirdi?imizde, anonim ?irketlerde pay sahiplerinin, limited ?irketlerde ise ortaklar?n ?irketten olan vadesi gelmi? alacaklar?n?n (?irkete verdikleri borç paralar?n) ?irkete ayni sermaye olarak konulmas?n?n önünde yasal bir engel olmad??? sonucuna var?lmaktad?r.

TTK’n?n anonim ?irketlerde sermaye taahhüdü yoluyla (nakden) sermaye art?r?m?na ili?kin 459′uncu maddesinin üçüncü f?kras?nda, ayni sermaye konulmas?na 342 ve 343′üncü madde hükümlerinin uygulanmas?; limited ?irketlerde sermayenin art?r?lmas?na ili?kin 590′?nc? maddede ise ?irketin kurulu?u hakk?ndaki hükümlere ve özellikle sermayenin ay?n olarak konmas? ve bir i?letme ile ay?nlar?n devral?nmas?na dair kurallara uyulmas? ?art ko?ulmu?tur. TTK’n?n limited ?irket kurulu?una ili?kin 578′inci maddesinde de, aynî sermaye konulmas? durumunda, anonim ?irketlere ili?kin hükümlerin limited ?irketlere de uygulanaca?? hükme ba?lanm??t?r.

Dolay?s?yla, gerek anonim ?irketlerin gerek limited ?irketlerin sermaye art?r?m?nda, e?er ortaklar ?irketten olan alacaklar?n? ayni sermaye olarak ?irkete koyacaklar ise, konulan bu ayni sermayeye TTK’n?n 343′üncü maddesi gere?i, ?irket merkezinin bulunaca?? yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirki?ilerce de?er biçilmesi gerekecektir.

Ancak, uygulamada ortak alacaklar?n?n ?irkete ayni sermaye olarak konulmas?nda, özellikle orta??n ?irketten olan alaca??n? sermaye olarak ?irkete koymas? hususunda mahkemelerin alaca??n tespiti bak?m?ndan bilirki?i atanmas? taleplerini reddettikleri, bunun da uygulamada s?k?nt? do?urdu?u anla??lm??, bunun üzerine Gümrük ve Ticaret Bakanl??? ?ç Ticaret Genel Müdürlü?ü ticaret sicili müdürlüklerine gönderdi?i 27 Eylül 2013 tarihli ve 7326 say?l? Genelge ile uygulamada ya?anan aksakl?klar? gidermeye yönelik aç?klamalarda bulunmu?tur. An?lan Genelgeye göre;

- Orta??n ?irketten olan alaca??n? bir ba?ka ?irketin kurulu?unda veya bir ba?ka ?irketin sermaye art?r?m?nda ayni sermaye olarak koymas? durumunda, orta??n ?irketten olan alaca??n?n varl???n?n tespitinde TTK’n?n 343′üncü maddesi uyar?nca ?irket merkezinin bulundu?u yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanacak bilirki?iler taraf?ndan haz?rlanacak de?erleme raporlar?n?n ticaret sicili müdürlü?üne ibraz edilmesi gerekecek,

- Orta??n ?irketten olan alaca??n?, orta?? oldu?u ?irketin sermaye art?r?m?nda ayni sermaye olarak koymas? durumunda ise, alaca??n varl???n?n tespitinde, TTK’n?n 343′üncü maddesi uyar?nca ?irket merkezinin bulundu?u yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanacak bilirki?ilerce haz?rlanacak de?erleme raporlar? ibraz edilebilece?i gibi yeminli mali mü?avir veya serbest muhasebeci mali mü?avir raporu ya da denetime tabi ?irketlerde denetçinin bu tespitlere ili?kin raporu ibraz edilebilecektir.

Söz konusu Bakanl?k genelgesinde asl?nda ?u denilmektedir: e?er ortak, ?irketten olan alaca??n? ?irkete sermaye olarak koymak istiyorsa, TTK’n?n 343′üncü maddesi gere?i, ?irket mahkemeye müracaat etmeli ve mahkemece atanacak bilirki?iler taraf?ndan bu alacaklar?n varl???na dair bir de?erleme raporu almal?d?r. Ancak, mahkeme bu talebi reddeder ve bilirki?i atamaz ise, ?irket söz konusu tespiti yeminli mali mü?avire, serbest muhasebeci mali mü?avire veya ?irket denetime tabi ise denetçiye yapt?rabilir.

Dolay?s?yla, TTK’n?n 343′üncü maddesindeki aç?k hüküm kar??s?nda hukuken tart???labilir yönü bulunsa da, Gümrük ve Ticaret Bakanl???’n?n uygulamada kar??la??lan aksakl?klar? gidermek amac?yla ç?kard??? mezkur genelgeye göre, anonim ?irketlerde pay sahiplerinin, limited ?irketlerde ise ortaklar?n ?irketten olan alacaklar?n?n varl???n? yeminli mali mü?avir veya serbest muhasebeci mali mü?avir raporu ile ispat etmeleri durumunda, an?lan alacaklar sermaye art?r?m?nda kullan?labilecek ve bu raporlarla yap?lacak sermaye art?r?m tescil talepleri ticaret sicili müdürlükleri taraf?ndan i?leme konulacakt?r.

Soner ALTA?

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanl??? Ba?müfetti?i

Kaynak: www.mizanturk.com.tr

?irket Orta??na Faizsiz Borç Veremez

?irket Orta??na Faizsiz Borç Veremez – Ali Kür?at Erba?

 

Bilindi?i üzere, 6102 say?l? (Yeni) Türk Ticaret Kanunu ile önce ?irketin ortaklar?na borç vermesi yasaklanm??, daha sonra bu hüküm esnetilerek ?irketin ortaklar?na borç para vermesi belirli kriterlere ba?lanm??t?r.

Buna göre, pay sahipleri, sermaye taahhüdünden do?an vadesi gelmi? borçlar?n? ifa etmedikçe ve ?irketin serbest yedek akçelerle birlikte kâr? geçmi? y?l zararlar?n? kar??layacak düzeyde olmad?kça ?irkete borçlanamayacaklard?r.

Ortaklar?ndan ayr? ve ba??ms?z bir ki?ili?e sahip olan ?irket tüzel ki?ili?inin kaynaklar?n? borç verme ad? alt?nda ortaklar?na kulland?rmas?, ortaklara sa?lanan bir finansman hizmeti olarak de?erlendirilmelidir.

?ayet ortaklar ?irketin kaynaklar?n? kullanmak yerine bankadan veya benzer kredi kurulu?lar?ndan kredi alm?? olsalard?, bu kredi için belli miktarda faiz ve ayr?ca BSMV ödemeleri gerekecekti. Bu nedenle, ?irketlerin de farkl? alanlarda de?erlendirerek üzerinden kazanç elde edebilecekleri paray? ortaklar?na faizsiz olarak kulland?rmas? söz konusu olamayacak, bu gibi i?lemlerde faiz hesaplanmas? gerekecektir. 

Bankalar, bankerler ve sigorta ?irketleri d???ndaki mükelleflerin 6802 say?l? Gider Vergileri Kanunu uyar?nca BSMV mükellefi olma durumlar? bulunmad???ndan, borç verme dolay?s?yla elde ettikleri faiz gelirleri üzerinden ayr?ca KDVK 1/1nci maddesi gere?ince KDV hesaplamalar? gerekmektedir.

Bu konuda birkaç farkl? yarg? karar? olsa da Dan??tay ve Maliye Bakanl??? genel olarak ayn? do?rultuda karar ve görü?ler vermektedir. (örne?in Dan??tay 4. Dairesi’nin 24 May?s 2007 Tarih ve E.2006/542, K.2007/1741 say?l?; Dn. 9. D. 28.01.2004 Tarih ve E.2001/3767, K.2004/807 say?l? karar?) 

?irketlerin ortaklar?na kulland?rd??? paralar ayn? hesap döneminde tekrar ?irkete dönmü?se, bu takdirde KDV aç?s?ndan vergiyi do?uran olay borcun ödendi?i tarih, tahsilat daha sonraki hesap dönemlerinde gerçekle?mi?se, vergiyi do?uran olay ayr? ayr? her hesap döneminin sonu ve tahsilat?n yap?ld??? tarihler olarak belirlenecektir. Bir ba?ka deyi?le, her hesap dönemi sonunda k?st faiz getirisi hesaplanmak suretiyle, hesaplanan tutar üzerinden ayr?ca KDV’nin hesaplanmas? gerekmektedir. 

?irketlerin ortaklar?na faizsiz olarak veya emsaline nazaran dü?ük faiz ile borç para kulland?rmas? halinde ise KVK 13 üncü maddesi kapsam?nda “Transfer Fiyatland?rmas? Yoluyla Örtülü Kazanç”tan bahsedilecektir. Bilindi?i üzere, ili?kili ki?iler aras?nda ödünç para al?nmas? ve verilmesi de söz konusu maddede düzenlenmi?tir. 

Bu gibi durumlar?n tespiti halinde emsal faiz oran? üzerinden faiz hesaplanmas? gerekmektedir. Emsal faizin ise, “emsal” kelimesinin içinde bar?nd?rd??? subjektiflikten dolay?, belki emsal fiyat kadar zor olmasa da tespiti kolay olmamaktad?r.

Her ne kadar, an?lan maddede emsal bedel veya fiyatlar?n tespitinde hangi yöntemin kullan?laca?? konusunda 213 say?l? Vergi Usul Kanunu’nun 267 nci maddesindeki gibi bir “s?ralamaya uyma” zorunlulu?u getirilmemi? olsa da, emsallere uygun fiyat veya bedele ula?mak için yap?lacak emsal ara?t?rmas? öncelikle iç emsallere yönelik olacak, i?letme içinden emsal te?kil edecek bir fiyat veya bedelin bulunmamas? ya da bulunan fiyat veya bedelin güvenilir olmamas? halinde ise d?? emsallere gidilecektir.  

Faaliyet konusu finans kurumlar? gibi kredi verme olmayan i?letmeler için bu gibi durumlarda iç emsal bulmak hemen hemen olanaks?zd?r. Ancak, i?letme ayn? dönemlerde banka kredisi kullanm?? ise, bu kredi için uygulanan faiz oran? “kar??la?t?r?labilir fiyat yöntemi”ne göre iç emsal olarak kullan?labilecektir.

D?? emsal olarak kullan?labilecek faiz oran? ise, borç verilen tarihte bankalar taraf?ndan uygulanan orta veya uzun vadeli ticari kredi faiz oran? olabilecektir.

Ancak, her bankan?n kendi yap?s? ve rekabet ko?ullar? gere?i faiz oran? bankadan bankaya de?i?ebildi?i gibi, ticari kredilerde ayn? bankan?n uygulad??? faiz oranlar?, kredinin sermaye ?irketine veya ?ah?s i?letmesine verilip verilmedi?ine, kredi verilen i?letmenin yap?s?na, kefalet ve teminat durumuna, vadesine ve benzeri de?i?kenlere göre farkl? olabilmektedir.

Anla??laca?? gibi, de?i?kenlerin fazlal???ndan dolay? hem emsal faizin, hem de emsal bedel veya fiyat?n tamamen do?ru bir ?ekilde tespit edilmesi hemen hemen imkans?zd?r.

Kald? ki, maddenin lafz?ndan da ruhundan da tamamen do?ru bir fiyat veya bedelin olu?mas?n?n beklendi?i sonucu ç?kar?lmamaktad?r. “uygun olmas?” ve “makul olmas?” ibarelerinden ç?kar?labilecek anlam, emsal faiz oran?n?n piyasada olu?an faiz oranlar?na göre 1-2 puan dü?ük tespit edilmesinin ele?tiriye konu edilmemesi gerekti?idir.

Zaten, yarg? kararlar?nda da transfer fiyatland?rmas? yoluyla örtülü kazançtan bahsedilebilmesi için uygulanan bedelin, emsaline nazaran “bariz” veya “göze çarpacak derecede” dü?ük veya yüksek olmas? ya da i?lemin bedelsiz olarak yap?lmas? gerekti?i ifade edilmi?, dolay?s?yla nispeten küçük farklar?n makul kar??lanabilece?i kabul edilmi?tir.  

Emsal faiz oran?n?n tespit edilmesi ile birlikte, kurumlar vergisi ve KDV matrah?na eklenmesi gereken tutar ise âdatland?rma i?lemi ile bulunacakt?r. Âdatland?rma yap?l?rken, 131 ve 231 Ortaklardan Alacaklar hesaplar?n?n borç ve alacak k?sm?na âdat hesaplanacak ve aradaki fark net âdat olacakt?r.

Borçlu adat, ortaklara verilen paralar?n, ortaklar taraf?ndan kullan?m süreleri ile çarp?lmas? ile alacakl? âdat ise ortaklar taraf?ndan i?letmeye ödenen k?s?mlar?n?n, i?letme taraf?ndan kullan?m süreleri ile çarp?lmas? ile bulunacakt?r.

Ortaklara borç para verilmesi hallerinde paran?n verildi?i günün kalan gün hesab?nda dikkate al?nmas?, ortaklar taraf?ndan i?letmeye ödeme hallerinde ise ödeme yap?lan günün kalan gün hesab?nda dikkate al?nmamas? gerekmektedir. 

Net âdat?n bulunmas?yla beraber, ortaklar?n ?irkete ödemeleri gereken faiz miktar? ise a?a??daki formülle hesaplanacakt?r; 

Faiz Miktar? = Net âdat x Faiz oran? / 365 

Örne?in; Çolak A.?.nin 2012 y?l? içerisinde orta?? Bahad?r Bey’e borç verdi?i ve kendisinden tahsil etti?i tutarlar a?a??daki gibidir; 

 

Yevmiye

Kay?t

Tarihi

Borç Tutar?

(Ortaklara Verilen)

(1)

Alacak Tutar?

(Ortaklardan Al?nan)

(2)

Kalan Gün

Say?s?

(3)

Borçlu

Âdat

(1x3)

Alacakl?

Âdat

(2x3)

01.01.2012

20.000

-

365

 7.300.000

-

15.02.2012

50.000

-

320

16.000.000

-

20.03.2012

-

30.000

286

-

8.580.000

30.04.2012

70.000

-

246

17.220.000

-

10.06.2012

40.000

-

205

 8.200.000

-

15.09.2012

-

150.000

108

-

16.200.000

Toplam

180.000

180.000

 

48.720.000

24.780.000


Borçlu ve alacakl? k?s?mlara âdatland?rma yap?ld?ktan sonra net âdat hesaplanacakt?r; 

Net âdat = 48.720.000 - 24.780.000 => 23.940.000 

Örne?imizi basitle?tirmek aç?s?ndan piyasada geçerli olan ortalama faiz oran?n?n %15 oldu?unu ve y?l içerisinde de?i?medi?ini, emsal faiz oran?n?n da bu ?ekilde tespit edildi?ini varsayarsak faiz tutar? a?a??daki gibi hesaplanacakt?r; 

Faiz tutar? = (23.940.000 x 0,15) / 365 => 9.838,35.-TL 

Hesaplamalar do?rultusunda ?irketin orta?? Bahad?r Bey’den tahsil etmesi gereken faiz, dolay?s?yla kurumlar vergisi ve KDV matrah?na eklenmesi gereken tutar 9.838,35.-TL olacakt?r. Bu tutar üzerinden %18 KDV hesaplanmas? ve 2012/Eylül dönemi beyannamesine dahil edilmesi gerekmektedir. 

Ayr?ca, yine KVK’nun 13 üncü maddesine göre, örtülü olarak da??t?lan kazanç tutar?, örtülü kazanç da??t?lan?n nezdinde hesap döneminin son günü itibariyle da??t?lm?? kâr pay? olarak kabul edilecektir.

Bu nedenle, da??t?lm?? “net” kâr pay? kabul edilen bu tutar?n gerçek ki?i ortak olan Bahad?r Bey taraf?ndan elde edilen k?sm?n?n brüte tamamlanmas? ve bu tutar üzerinden GVK’n?n 94 üncü maddesinin 6/b bendine göre stopaj yap?lmas? gerekmektedir; 

Brüt Tutar    =  9.838,35.-TL / 0,85

  = 11.574,53.-TL

Kâr pay? tevkifat? = 11.574,53.-TL x %15

         =   1.736,18.-TL